ORVA

Psoriasis, kronik ve önemli bir cilt rahatsızlığıdır. Dünya genelinde 125 milyonun üzerinde görülen hastalık, hastalarda diz, dirsek, saçlı deri, el, ayak ve gövdede görülen sedefe benzer plaklar nedeniyle Sedef hastalığı olarak da bilinmektedir.
‍
Psoriasis tedavisi, uzun süreli olabilmekte ve hastalık tekrarlayabilmektedir. Tedavi seçenekleri hastaya ve hastalığın yerleştiği bölge ve evresine göre değişiklik göstermektedir. Oluşan plakların uzaklaştırılması (soyulması) ve kaşıntıyı azaltıcı tedaviler uygulanabilmektedir.

Gül Hastalığı olarak da bilinen Rozasea’nin nedeni tam olarak bilinmese de ultraviyole, mikroorganizmalar, sıcak, baharatlı yiyecekler, genetik yatkınlık gibi bazı tetikleyici faktörler hastalığın gelişiminde rol oynamaktadır.

Rozasea’nin 30’lu yaşlardan itibaren görüldüğü 50’li yaşlarda en üst noktaya ulaştığı bilinmektedir.

Rozesea’nin tedavisinde belirtileri ve kızarıklığı azaltan ilaçlar uzun süreli kullanılabilmektedir.

Hiperpigmentasyon, deriye rengini veren melanin üretiminin artmasıyla deri renginin koyulaşması sonucu oluşmaktadır. Cilt rengindeki koyulaşma ve lekelere neden olan faktörlerden bazıları ultraviyole ışınlarına aşırı maruz kalmak, hormonlar, bazı ilaçlar, lazer işlemleri, yaralanma, akne ve egzamadır.

Aşırı terleme olarak da bilinen Hiperhidroz, her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır. Vücudun ter üretimindeki aşırı artış ile ortaya çıkan rahatsızlık, sıklıkla el ayak bölgelerinde görülebildiği gibi, yüz, koltuk altı, karın ve sırtta da görülebilmektedir.

Derinin en üst yapısı olan epidermiste yer alan stratum korneum tabakasının kalınlaşması Hiperkeratoz olarak adlandırılmaktadır. Hiperkeratozu gidermek için kalınlaşan tabakayı parçalayıp uzaklaştıran bileşenlerden oluşan nemlendirici ve yumuşatıcı ürünler gereklidir.

Mantar hastalıkları, en sık rastlanılan cilt rahatsızlıklarından biridir. Her yaşta görülebilen, derinin yüzeyel mantar hastalıklarına dermatofit denilen mikroorganizmalar neden olmaktadır. Ayak, gövde, kasık, saç gibi bölgelerde sıklıkla görülen yüzeyel mantar enfeksiyonlarının tedavisinde krem, sprey, şampuan gibi topikal tedaviler kullanılabilmektedir.

Siğiller, HPV olarak bilinen virüsün derinin üst tabakasına ve mukozaya yerleşmesi sonucu oluşan, genellikle deriyle aynı renkte, kabarık ve nasıra benzer yapılardır. Vücutta bulundukları yere göre şekilleri değişiklik gösterir. Deri bütünlüğünün bozulması, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kansızlık, kanser ve bağışıklığı baskılayan bazı ilaçlar siğillerin görülme riskini arttırabilir.

Nasır, belli bir baskı ve sürtünmeye maruz kalan cilt bölgelerinde oluşan deri kalınlaşmasıdır. Her yaşta görülebilen nasırlar, alttaki doku ve sinirlere baskı yaparak ağrılara ve hareket kısıtlığına yol açabilir.

Siğil ve nasır tedavilerinde deri kalınlaşmasını ve HPV virüsünün etkinliğini azaltan tedaviler kullanılabilir.

Aft, ağız içindeki mukozada dudakların iç kısmında, yanaklarda veya dilde küçük yara ve ülserlerin oluşmasına neden olan bir hastalıktır. Bazı durumlarda yemek yemeyi dahi engelleyen oldukça şiddetli ağrılara yol açan aft, bağışıklık sisteminin zayıflığı, fiziksel travma, yetersiz beslenme, vitamin eksikliği, gıda alerjileri gibi durumlarda ortaya çıkabilir, sıklıkla tekrarlayabilir.

Cilt kuruluğu, cildin yeterli neme sahip olmaması sonucu oluşan, cildin kaşıntılı olmasına ve pul pul görünmesine neden olabilen bir durumdur. Kuru deri, bariyer işlevini yapamaz, derinin esnekliği azalır ve enfeksiyona yatkınlık artar; çatlak, pürüzlü, pullanan bir yapı ortaya çıkar. Derinin su tutma kapasitesinin azalmasına sebep olan bu durum sonucunda çeşitli cilt rahatsızlıkları ortaya çıkabilir. Kuru deri ile seyreden cilt rahatsızlıklarında nemlendirme ve yumuşatma kapasitesi yüksek topikal ürünlerin kullanılması önerilmektedir.